Lakrimatuar ajanlar arasında sayılan Oleoresin Capsicum solancea familyasından Capsicum annum ya da Capsicum frutescens’den elde edilen ve “Oleoresin capsicum” olarak bilinen kırmızı biberden elde edilen bir yağdır. Suda çözünmez, alkol, eter ve kloroform gibi organik çözücülerde çözünür. Daha sonra bu çözücü uçurulur ve geriye kalan mum benzeri madde Oleresin Capsicum ismini alır. Biber Gazı ise kişisel savunma amacıyla ya da toplumsal gösterilerde güvenlik güçleri tarafından kullanılan kimyasal bir ajandır ve %1-10 oranında Oleoresin capsicum’u içerir.
Biber gazının etkisi primer duyusal sinir uçlarında uyarıma neden olarak başlar. Burada nöropeptidlerde azalmaya neden olarak etki gösterir. Genellikle etkisi 15-30 dakikada başlar, deriden emilip sinir uçlarında biriktiğinden kişinin maddenin etkisinden kurtulması saatler alabilir. ilk etkisi gözlerde irritasyon, yanma, gözyaşında artma, ağrı bazen geçici körlük şeklindedir. Aynı zamanda solunum zorluğu, sekresyonlarda özellikle burun sekresyonunda artma, öksürük, ciltte yanma hissi, oryantasyon bozukluğu, ajitasyon ve panik de yapabilir. Kişi tek bir kez biber gazına maruz kalırsa etkileri genellikle geçicicidir, ancak tekrarlayan uygulamalarda kalıcı etkiye neden olarak gözde korneal duyarlılık ve görme keskinliğinde azalmaya neden olurken ciltte dermatite neden olmaktadır. Yutulması durumunda bulantı, kusma ve ishale neden olabilir.
Non-lethal ajan olarak bildirilse de ölüme neden olduğu da rapor edilmiştir. Ancak kullanımı 5188 sayılı kanun çerçevesinde gerek halinde güvenlik güçlerince kullanımı yasaldır. 8 metre içinde dağılmadan kalabilir, bu sayede uygulama alanı dışında etkin olmaz. Ağız yoluyla öldürücü dozu 0.5-5g/kg’dır.
Biber gazı astım, pnömoni, amfizem gibi solunum yolu hastalığı olanlar, kardiyak problemi olanlar, tanılanmamış anevrizması olan kişiler, çocuk, yaşlı ve immün yetmezliği olan kişiler ve gebelerde etkisi daha belirgindir. Her ne kadar bilimsel raporlarda yer almasa da 90’lı yıllarda gazete haberlerinde polisin kullandığı biber gazına bağlı ölümler bildirilmiştir (Los Angeles Times, 18 Haziran 1995). Ayrıca biber gazının karsinojen, teratojen, nörotoksik bir ajan olduğu da belirtilmektedir. Yüksek dozlarda ise kardiyak aritmi yapabilir.
Baş-boyun bölgesine Oleoresin Capsicum uygulanan yaş ortalaması 40 olan erkek gönüllülerde yapılan bir çalışmada kişilerde katekolamin seviyesinin arttığı, diğer ajanlara göre daha az oranda olmak üzere asidozis geliştiği bildirilmiştir. Bu durum otonom sistemde instabilite, miyokard fonksiyonlarında kötüleşme, aritmi ve kardiyovasküler kollabsa ve akut respiratuar distrese neden olur ve sonuçta ölüm gelişebilir. Aynı çalışmada bu etkinin kişinin kimyasal maddeye maruz kalmasından sonra efor harcaması halinde daha belirgin olduğu saptanmıştır (Ho JD, Dawes DM, Nelson RS, Lundin EJ, Ryan FJ, Overton KG, Zeiders AJ, Miner JR. Acidosis and catecholamine evaluation following simulated law enforcement "use of force" encounters. Acad Emerg Med. 2010 Jul;17(7):e60-68).
Biber gazına maruz kalınması durumunda en kısa zamanda ortamdan uzaklaşılmalıdır. Nefes ağızdan alınıp burundan verilmelidir. Gözlerde lens varsa öncelikle bunlar eli temiz, etkilenmemiş bir kişi tarafından çıkarılmalıdır. Gözler bol temiz suyla yakalanmalıdır ve ovalanmamalıdır. Giysileri çıkarılmalıdır. Cilt bol suyla yıkanmalıdır, gerekirsesıvı vazelin, sıvı parafin veya bebek şampuanı ile temizlenebilir. Ayrıca ağrıyı azaltmak için %2’lik lidokain jel kullanılabilir. Bronkokonstriksiyon varsa oksijen, beta adrenerjik agonistler ve kortikosteriodler verilmelidir.