Laringofaringeal reflü toplumun yaklaşık %30 unda görülen ve ses kısıklığı, boğazda gıcık hissi, kronik öksürük gibi şikayetlere neden olan yaygın bir hastalıktır. Astımlıların ve uyku apnesi olanların büyük çoğunluğunda LFR görülmektedir. Gastroösefagial reflü (GÖR) kusma ya da zorlanma olmadan mide içeriğinin geri ösefagusa (yemek borusu) kaçmasıdır. Laringofaringeal reflü (LFR) ise mide içeriğinin yemek borusunun üst kısmını da geçerek larinks ve farinkse (gırtlak ve yutak) kaçmasıdır. Normalde günde 50 GÖR atağında ösefagusda hasar oluşurken deneysel olarak haftada 3 LFR atağı larinks ve farinksde hasar oluşturur. GÖR genelde yemeklerden sonra ve gece yatarken olurken LFR daha çok gündüz ve ayakta olur.
Neden Reflü Olur? Normalde farinks (yutak) ile ösefagus (yemek borusu) birleştiği yerde ve ösefagus (yemek borusu) ile midenin birleştiği yerde, bu bölgelerdeki kas yapılarının ve birleşme açılarının özelliğinden dolayı kapakçık sistemi vardır. Bu kapakcık sisteminin üstte olanına üst ösefagus sfinkteri, altta olanına alt ösefagus sfinkteri denir. Normalde bu sfinkterler sayesinde mide içeriğinin yemek borusu ve daha da yukarıda yutak, boğaz ve ağza kaçması önlenir. Aynı zamanda tükrük salgısı, mukus salgıları ve yemek borusundaki kasların kasılmasıyle oluşan hareketler ile bu bölge sürekli temizlenir. Tükrük salgısında bulunan ve ayrıca mukozadan salınan bikarbonat da asidi nötralize ederek hasarı önler. Mide içeriğinde bulunan asitin yanında pepsin, safra tuzları, pankreas enzimleri de yemek borusu, boğaz ve ağzı örten mukoza denen örtüye hasar verir. Bu mekanizmalarda bozukluk yapan durumlarda reflü ve ona bağlı hasarlar oluşur. Bu durumlar;
şeklinde sıralanabilir. Esasında LFR; farinkse yükselen asidik içeriğin farinksle daha fazla temasını engelleyen refleks mekanizmaların (faringosfinkterik kontraktil refleks) veya larinksle temasını engelleyen refleks mekanizmaların( faringoglottal kapanma refleksi) işleyişindeki bozukluk neticesinde olmaktadır. LFR hangi hastalıklarla ilişkilidir? LFR birçok hastalığın oluşumunda doğrudan ya da kolaylaştırıcı bi faktör olarak suçlanmaktadır. Bunların en önemlileri;
olarak sayılabilir.
LFR hastalarında görülen şikayetler nelerdir? Hastaların yaklaşık %20 sinde herhangibir şikayet olmadan LFR olabilmektedir. Aynı zamanda LFR hastalarında görülen şikayetlerin çoğu bu hastalığa spesifik olmayıp başka hastalıklarda da görülebilmektedir. Bu nedenle doğru teşhisin konabilmesi için mutlaka kulak burun boğaz hekimlerince ayrıntılı inceleme yapılması gerekir. LFR hastalığında en sık görülen semptomlar sırasıyle;
LFR teşhisi nasıl konur? Teşhiste en önemli aşama hastanın şikayetlerinin dikkatlice dinlenmesi ve LFR olabileceğinin düşünülmesidir. Tanıda bugün için en geçerli yöntemler; - Transnazal fiberoptik endoskopik muayene: Bu muayene, yaklaşık 3 mm çaplı, ucunda ışık ve kamera bulunan, ucu istediğimiz yöne doğru çevrilerek boğaz ve gırtlağın hemen hemen her alanını doğrudan görebilmeyi sağlayan endoskoplarla yapılır. Bu endoskoplar gastroskopide kullanılan endoskoplardan çok çok daha ince olup çoğu zaman herhangi bir lokal anestezi gerektirmeden yapılabilmektedir. LFR hastalarında bu muayenede birçok bulgu (pseudosulkus, ventriküler obliterasyon, eritem/hiperemi, vokal kord ödemi, yaygın larengeal ödem, posterior kommissür hipertrofisi, granülom/granülasyon, kalın endolarengeal mukus) görülebilmekte ve bu bulgularla %95 doğrulukta tanı konulabilmektedir. - Videolaringoskopi: Bu muayene yönteminde ucunda ışık ve kamera bulunan bir endoskopla ağız içinden farenks, larenks ve yemek borusunun başlangıç kısmı detaylı olarak görülebilmekte ve görüntüler kaydedilebilmektedir. - 24 saatlik çift problu pH monitorizasyonu: Burundan sokulan bir tüple yemek borusu ve farenksdeki asit (pH) 24 saat boyunca takip edilerek reflü varlığı tespit edilir. En güvenilir tanı yöntemlerinden biri olmasına rağmen gerek pahalı oluşu, gerekse her hasta tarafından tolere edilememesinden dolayı çok sık kullanılamamaktadır. - Reflü tedavisi ile semptom ve bulgulardaki iyileşmede en önemli tanı yöntemlerinden biridir.
Son yıllarda LFR tanısı için “Larengeal duysal test” ve “Multikanallı intraluminal impedans testi” testleri geliştirilmiş ancak henüz rutin kullanıma girmemiştir. Baryumlu ösefagogram, ösefagoskopi gibi yöntemler ise LFR den ziyade GÖR ve buna bağlı olarak yemek borusunun alt kısmında gelişebilecek hastalıklar (baret ösefajit, yemek borusu kanseri) için kullanılmaktadır.
LFR nasıl tedavi edilir? Tedavide 3 seçenek vardır.